Bir bölgede yaşayan canlıların çeşit ve
sayıca zenginliğini ifade eden biyolojik çeşitlilik, ekosistemlerin insanlığın refahı için gerekli olan yaşam destek
sürecini sürdürebilme yeteneğinin ve sağlıklı çevrenin bir göstergesidir. Yeryüzünde, bugüne kadar kayıt altına
alınan 1 milyon 750 binin üzerinde tür olsa da, bu sayının gerçekte 10 milyon civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Geçen yüzyılda dünya nüfusunun hızla artması, iklim değişikliği, çevre kirliliği, kaynakların aşırı ve
sürdürülebilir olmayan kullanımı habitatları ciddi bir biçimde tahrip etmiş ve bu durum insan yaşamını tehdit eder
duruma gelmiştir. Bugün yeryüzündeki biyolojik çeşitlilik insanlık tarihinde daha önce görülmemiş bir hızda
azalmaktadır.
Son zamanlarda ekosistemleri ve barındırdığı biyolojik çeşitliliği tehdit eden hususlardan birisi de istilacı
yabancı türlerdir. Bilindiği üzere, insan faaliyetleriyle kendi doğal yaşam ortamından yeni bir yaşam ortamına
taşınan türler “yabancı türler” olarak tanımlanır. Yabancı türler istemli ya da istemsiz bir şekilde yeni
habitatlara giriş yapmakta ve uygun ekolojik şartları bulanlar istilacı özelliği kazanmaktadır. Bölgesel olduğu
kadar uluslararası seviyede sorun olmaya başlayan istilacı yabancı türler (İYT) yerli türler ile besin ve yaşam
alanı için rekabete girmekte, hızla çoğalmakta, yerli türlerin sayıca azalmasına neden olmakta ve böylelikle doğal
flora ve faunayı tehdit etmektedir. Bunun dışında ormancılık, balıkçılık ve tarım gibi sektörlerin yanı sıra insan
sağlığı ve rekreasyonel faydalar açısından da bir risk oluşturmaktadır. Habitat kaybının ardından İYT’ler doğal
biyolojik çeşitlilik için en büyük tehdittir.
Deniz ekosistemleri bariyersiz yapısı nedeniyle istilacı yabancı tür tehdidine çok açık ekosistemlerdir. Ayrıca
küresel iklim değişikliği nedeniyle artan su sıcaklığı da bu istilayı kolaylaştırmaktadır. Tüm Akdeniz’de yabancı
tür sayısı 1000’i aşarken, Türkiye denizlerinde tespit edilen yabancı türlerin sayısı 2005 yılında 263, 2011 yılında
400 iken, 2020 yılında yabancı tür sayısı 539’a ulaşmıştır. Bu yabancı türlerin 105’i de istilacı yabancı
türdür.
Denizel ekosistemlerde istilacı yabancı türlerin hızlı bir şekilde teşhisi, kontrol edilmesi, yayılmasının
engellenmesi, üremesinin durdurulması ve ortadan kaldırması hem biyolojik çeşitlilik ve ekosistem hizmetleri, hem de
insan sağlığı ve sosyoekonomik açıdan son derece önemlidir. İstilacı yabancı türlerle olan bu mücadelede başarılı
olmak ve uluslararası standartlarda bir kontrol sistemi kurmak için gerek uygulamaya yönelik kapasitenin
arttırılması ve gerekse ilgili mevzuatın güçlü kılınması için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, ilgili
kurum ve kuruluşların da katkılarıyla “Önemli Denizel Biyolojik Çeşitlilik Alanlarında İstilacı Yabancı Türlerin
Tehditlerinin Değerlendirilmesi Projesi”ni Küresel Çevre Fonu (GEF) desteğiyle Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) ile iş birliği ile gerçekleştirmektedir.
Proje kapsamında Ulusal Strateji ve Eylem Planı hazırlama sürecinde proje çalışmaları ile beraber İYT’lerin ekolojik
ve ekonomik etkileri çerçevesinde yapılan diğer ulusal çalışmaların da derlenmesi ve paylaşılması amacıyla bir
“bilimsel konferans” organize edilmiştir. Bilimsel çalışmalardan elde edilen verilerin risk değerlendirmesi, önleme,
tespit, gözetim, izleme ve yönetim faaliyetlerini destekleyeceği muhakkaktır. Konferansın diğer bir amacı da
strateji ve eylem planı için önerilerin geliştirilmesi amacıyla proje haricinde ulusal ölçekte yapılan benzer
çalışmaların ve görüşlerin etkin olarak toplanabilmesi ve tartışılabilmesidir. Ayrıca üniversitelerin ilgili
bölümlerinde okuyan lisans ve lisansüstü öğrencilerin konuya ilgilerinin arttırılması da arzu edilen bir sonuç
olacaktır.
Bu bağlamda, “Denizel İstilacı Yabancı Türlerin Etkileri Bilimsel Konferansı” 21-23 Kasım 2022 tarihlerinde Antalya’da düzenlenecektir.
İstilacı yabancı türler ile ilgili çalışmalar yürüten bilim insanlarını, konuya ilgi duyan lisans ve lisansüstü öğrencileri ve uzmanları konferansta görmekten mutluluk duyarız.
Antalya’da görüşmek dileğiyle,
Konferans Düzenleme Kurulu